mukaddime söyleşileri – kayıt 02 – ibni haldun’un epistemolojisine giriş

sosyoloji ve/veya politik tarihin babası ibn-i haldun’un mukaddime’sini geçen yıl eylül ayından beri internetlerden terra incognita ile okuyoruz ve tartışıyoruz.

geçen hafta soundcloud vesilesiyle ilk kaydı gözden geçirerek internete yükleme imkanım oldu. elimizdeki kayıtları gözden geçirdikçe parça parça yüklemeyi planlıyorum. bu haftanın kaydı da bölüm 2, kısım 6 yani ibn-i haldun’un epistemolojisine giriş bölümü.

bu bölüm; turan dursun çevirisinde sayfa 234-288, süleyman uludağ çevirisinde ise sayfa 276-320de.

kurduğu yeni bilimin metodolojik temellerini tanımlayan ibn-i haldun, bilgi alma problemini peygamberlik örneği üzerinden değerlendiriyor, bilgi alma problemini vahiy, mucize, keramet ve sihir üzerinden tartışıyor.

ardından varlıkları antik yunan taksonomisine benzer bir şekilde tasnif ederek, insanı tanımlıyor. bu insan tanımını gerçeklik ile kurduğu bağlantı ile kurgulayan ibn-i haldun, doğru bilgiye ulaşmanın ancak vicdan ile mümkün olacağını anlatıyor. vicdan bizim güncel kullanımımızdan farklı, bütünsel bir gerçeklik algısını anlatıyor.

konuşmamızda bu kavramların temellerine, islam felsefesindeki yerine ve bilim felsefesi ile olası ilişkisine değiniyoruz.

mukaddime kayıt 2‘yi bu linkten dropbox aracılığıyla indirebilirsiniz.

maalesef arkaplan gürültüleri bu kayıtta da mevcut, ancak ilerideki kayıtlar daha sessiz ortamlarda gerçekleştirildi. o yüzden kusurumuza bakmayın.

ilk kaydı ise buradan dinleyebilirsiniz:

halkın malumatı var (epistemoloji nedir, ontoloji nedir)

tartışmak istediğim güncel olaylar çok birikti, ileride çok kullanacağım için hikmete bir giriş, bilgi nedir nasıl ulaşırı daha da özel olarak epistemoloji nedir ontoloji nedir sorularını muktedirimizin inkarları üzerinden anlatmaya karar verdim.

alanım değil naçizane, bu bakımdan terimleri tahrif ediyorsam affola. Okumaya devam et